DOLAR 42,3543 0,23%
EURO 49,0633 0,43%
ALTIN 5.507,530,22
BITCOIN 3862267-4.58005%
Elazığ

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Metin FIRAT

Metin FIRAT

27 Ekim 2025 Pazartesi

Gözyaşının Gölgesindeki Sevda: Bir Anne-Babanın Sessiz Mücadelesi

Gözyaşının Gölgesindeki Sevda: Bir Anne-Babanın Sessiz Mücadelesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL
​İlk teşhis anı. Sanki hayatınızın filmi aniden duruyor, renkler çekiliyor ve geriye sadece boğuk bir ses kalıyor. Beklediğiniz o gülen, koşan, sağlıklı bebek hayali, elinizden kayıp giden bir kum tanesi oluyor. İşte o an, anne yüreği bir kez kırılıyor. Baba ise, omuzlarına dünyanın ağırlığı çökmüşçesine, dik durma maskesinin ardında paramparça oluyor. İnkar etmek istiyorsunuz. “Hayır, bir hata olmalı,” diye fısıldıyorsunuz uykusuz gecelerde. Ama sonra, minik yavrunuzun o masum, hiçbir kötülük bilmeyen gözlerine bakıyorsunuz ve anlıyorsunuz: Bu, sizin imtihanınız değil, bu sizin en büyük lütfunuz.
​Mücadele başlıyor. Adım adım, nefes nefes… Bu, bir maraton. Normal bir hayatın koşturmacasına eklenmiş, durmaksızın süren bir terapi, bir eğitim, bir bakım ritüeli. Anne, çoğunlukla birincil bakıcı olarak, kendi benliğini yavaşça geri plana iter. O artık sadece “Falancanın Annesi”dir. Bir nefes molası, bir fincan sıcak çay bile lüks haline gelir. Dışarıdan bakana, bu sadece bir görev gibi görünebilir. Ama biz biliyoruz ki, o küçük bedene dokunan her el, verilen her ilaç, sabırla tekrarlanan her cümle, koşulsuz bir tapınmadır.
​Babanın mücadelesi ise çoğu zaman içe dönüktür. O, ailenin ‘kalesi’ olmak zorundadır. Ekonomik yükü omuzlar, sosyal baskıya karşı siper olur. Bazen eşiyle arasına bir duvar örülür, yorgunluktan ve kelimelerle ifade edilemeyen acıdan örülmüş bir duvar. Ama o duvarın ardında, eşinin yorgun gözlerine bakıp yeniden güç veren de odur. Birliktelikleri, ya fırtınada çatırdayan bir gemi olur ya da bu ortak acı ve sevgiyle perçinlenmiş, yıkılmaz bir limana dönüşür.
​Peki ya gelecek kaygısı? İşte o, ebeveynlerin yakasını hiç bırakmayan, en derin yaradır. “Bizden sonra ne olacak?” sorusu, her geçen gün daha yüksek sesle yankılanır. Bu kaygı, onları daha çok mücadele etmeye, çocuğun her küçük gelişim adımını bir zafer gibi kutlamaya iter. Konuşulan ilk kelime, tek başına atılan ilk adım, bir başkasının yardımı olmadan yenen ilk yemek… Bunlar, sıradan ailelerin gözden kaçırdığı ama bizim uğruna dağları devirdiğimiz mucizelerdir.
​Sevgili okuyucularım, eğer yolunuz kesişirse böyle bir anne veya babayla, lütfen onlara acımayın. Acımak, küçümsemektir. Onlara sadece saygı gösterin ve bir anlığına düşünün: Onlar, hayatın en zorlu sınavında, sevgiyi ve sabrı en saf haliyle yaşamayı öğrenmiş kahramanlardır.
​Unutmayın, asıl engel çocuğumuzun bedeni veya zihni değil; bizim kalbimizde büyüttüğümüz ön yargılar ve çevremizdeki duyarsızlıktır. Oysa o ebeveynler, gölgeler içinde bile en parlak ışığı bulmayı başarmışlardır. Onların mücadelesi, yalnızca bir hayatta kalma hikayesi değil, kalbi olan herkese ilham veren sonsuz bir sevda destanıdır.
Devamını Oku

Bir Gün Herkes Engelli Olabilir

Bir Gün Herkes Engelli Olabilir
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Sokaklarda yürürken, kaldırımlarda, toplu taşımada, devlet dairelerinde, hatta kendi evimizde bile engellerle karşılaşıyoruz. Bazen bir bakış, bazen bir söz, bazen de sessiz bir yok sayılış, insanın yüreğinde onulmaz yaralar açıyor. Engelli olmak sadece bedensel bir durum değil; toplumun duyarsızlığı, ilgisizliği ve sevgisizliğiyle birleşince, insanı en çok da ruhen yaralıyor.
Birçok engelli kardeşimiz, sahip olduğu haklardan habersiz. Oysa devletin sunduğu bazı imkanlar var; ama bunlara ulaşmak, çoğu zaman dikenli bir yolda yürümek gibi. Bürokrasi, bilgisizlik, ilgisizlik… Her biri ayrı bir engel. İşte bilmemiz gereken bazı haklarımız:
2022 Aylık Hakkı: Geçim sıkıntısı çeken engellilere verilen, çoğu zaman yetersiz kalan bir maaş.
Gelir Vergisi İndirimi: Çalışabilen az sayıdaki engelli için bir nebze nefes.
Emlak Vergisi İndirimi: Kendi evine sahip olabilen şanslı engelliler için bir kolaylık.
ÖTV İndirimi: Araç alabilmek için yıllarca birikim yapmak zorunda kalanlar için umut ışığı.
Gümrük Vergisi İndirimi: Hayati öneme sahip medikal cihazlara ulaşmak isteyenler için bir fırsat.
KDV İndirimi: Tıbbi ve eğitim araç gereçlerinde bir nebze destek.
SHÇEK Evde Bakım Aylığı: Bakıma muhtaç olanlar ve aileleri için bir can simidi.
EKPSS/Kura ile Atama Hakkı: Kamu kurumlarında çalışabilmek için verilen bir şans.
Ama tüm bu haklar, çoğu zaman kağıt üzerinde kalıyor. Engelli bireyler, haklarını ararken yalnız bırakılıyor, çoğu zaman seslerini duyuramıyor. Birçok kişi, “Bana bir şey olmaz” diye düşünüyor; ama hayatın ne getireceği belli olmaz. Bir gün herkes engelli olabilir.
Bu köşede, engelli kardeşlerimizin sesi olmaya, yaşadığımız acıları, umutlarımızı ve mücadelemizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Unutmayalım, bir gün herkes engelli olabilir. O gün geldiğinde, yalnız kalmamak için bugün birbirimize sahip çıkalım..
Devamını Oku

Camilerden bizi engellemeyin!

Camilerden bizi engellemeyin!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanımızın bizzat talimatı ile Diyanet işleri Başkanımız Sayın Mehmet Görmez’ in bizzat da canlı yayında ‘Bundan sonra yeni yapılan camilerimiz engelliye uygun yapılmadığı takdirde ibadethaneye açmayacağız ve eski camilerimiz de bir an önce acilen engellilerinin kullanabileceği hale getirilmelidir’ talimatının üstünden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen ülkemizde özellikle Elazığ’da bir hareketlilik göremiyoruz. Bırakın eski camilerimizin tadilat edilmesini, yeni yapılan camilerimiz bile engelliye uygun yapılmıyor. Ve bu şekilde ibadethaneye açılabiliyor.

Sevgili okuyucularımız; bundan 1 ay öncel kıymetli babamı kaybettim taziyemiz Kovancılar bağlar mahallesi İmam-ı Rabbani Camii sinde idi ama ne yazık ki caminin bodrum katında taziye ve uzun bir merdiven vardı ben de ortopedi Engelli olduğum için tekerlekli sandalye kullanıyorum ama ne yazık ki kendi çabalarımla taziye inemedim birkaç arkadaşın eşliğiyle beni kaldırarak aşağıya indirdiler çok üzüldüm keşke bir engelli rampası olsaydı kimseye bağımlı olmadan inebilseydim ne yazık ki engellileri düşünülmeden yapılmış hemen yan tarafında kullanabileceğimiz lavabolar vardı ama yine üzülerek söylüyorum ki biz engelliler oradaki lavaboları kullanamıyorduk kullanmayı bırak kapıdan geçemiyorduk namaz kılmaya çıkmak için bir sürü merdivenleri kat etmemiz gerekiyordu ama ne yazık ki namazda da bizi engellediler birçok engelli kardeşimiz taziye gelecekti ama ne yazık ki akülü araç kullandıkları için aşağıya inemediler Lütfen sizden ricam bizi ibadetten engellemeyin İnşallah bu tür engeller ortadan kalkar ve sizlere sorunlarımızı camilerimizde gidip ibadet edemediğimizi anlatmak istiyorum.

Camilerin birçoğunun engellileri düşünülmeden yapıldığını, bu yüzden de engellilerin yani bizler camiye gidemiyoruz bedensel ve görme engellilerin camiye girebilmesi için merdiven olan yerlerde rampa veya asansör, cami içinde kabartma halı ile işitme engelliler için de hutbenin işaret diliyle anlatılması gibi düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz.

Türkiye’de nüfusun yüzde 12’sinin engelli olduğuna dikkat çekti. Camilerin birçoğunun engellileri düşünülmeden yapıldığını, bu yüzden de biz engelliler camiye gidemiyor ya da gitmekte zorluk yaşıyor. ‘Biz engelliler, Türkiye’nin tüm illerinde bulunan camilere girerken hiç kimseden yardım almadan, kendi irademizle girmek istiyoruz. Bunun için de hem Diyanet İşleri Başkanlığı hem de illerdeki müftülüklerin buna yönelik bir çalışma yapmasını bekliyoruz. Bu hem bizim kanuni hakkımız hem de ibadetimizi engelsiz bir şekilde yapmamız için gereken hususlar.

SORUNLAR ABDEST ALIRKEN BAŞLIYOR VE DEVAM EDİYOR

Görme engellilerin camiye giderken yaşadıkları zorluklar özellikle caminin dışında bulunan lavabolarda abdest alırken, engelli gruplara uygun olmamasından dolayı abdest almakta bile zorlanıyoruz. Bunu bir şekilde hallediyoruz ve abdestimizi aldıktan sonra caminin giriş kapısına geliyoruz. Geldiğimiz zaman basamaklar ve yüksek merdivenler gibi engeller karşımıza çıkıyor. Bunu da bir şekilde geçtikten sonra caminin eşiğinden adımımızı atar atmaz bu kez ayakkabımızı koyacak bir yer arıyoruz. Görmediğimiz için ayakkabılığın nerede olduğunu bulamıyoruz. Daha sora cami içerisine girdiğimizde de cemaat yoksa kıblenin hangi yönde olduğunu zor tahmin ediyoruz. Giriş kapısına göre kıbleyi bulabiliyoruz ama bazen de yönümüzü şaşırıp kıbleye doğru durmadan namaz da kılabiliyoruz.

YAPILMASINI İSTEDİKLERİMİZ DÜZENLEMELER…

Görme engellilerin yanı sıra aynı sorunları tekerlekli sandalye kullanan bedensel ve işitme engellilerin de yaşadığını söyleyebilirim. Bedensel engelli olup da tekerlekli sandalye kullanan arkadaşlarımız da camiye girerken gerekli düzenlemeler olmadığı için büyük sıkıntı yaşıyor. Biz ortopedi engelliler camilere giremiyor. Bu şekilde olan arkadaşlarımız için cami girişlerinde gerekli düzenlemeler yapılabilir. Yüksek merdivenli camilere rampa ve tekerlekli sandalye asansörü kurulabilir. Caminin içerisinde ise tekerlekli sandalye ile girip, halı olmayan bir bölüm ayrılarak, cemaatle birlikte namaz kılmaları sağlanabilir. Görme engelli arkadaşlarımız için ise kabartma halılarla safa duracağı yön belirlenebilir. Camilerdeki ayakkabılıkların üzerine Braille alfabesi ile yazı ve rakam yazılarak düzenleme yapılabilir. İşitme engelliler için ise hutbede okunan dualar ve o günkü hutbe konusu işaret diliyle de anlatılabilir.

CEMAATLA OMUZ OMUZA NAMAZ KILMAK İSTİYORUZ

Biz engelimizden dolayı farklı alanlarda, farklı ayrılmış yerlerde namaz kılmak istemiyoruz. Dolayısıyla tüm camilerimizin bu şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz. Diyanet İşleri bu konuda çeşitli çalışmalar yapıyor ama son derece yetersiz kalıyor. Özellikle camilerin inşaatı esnasında projeleri çizen mimarlar engellilerin de erişebilirliğini düşünerek projelendirmesi lazım Peygamber Efendimiz de bir görme engellinin camiye gitmesini sağlamak için evinden camiye bir ip çekerek gidip gelmesini sağlamıştır. Modern çağımızda da camilerde mimari yönden bu tür çalışmalar yapmak lazım. Caminin dış görünüşü muhteşem ve ihtişamlı olmasından ziyade biz engellilerin basamaksız bir şekilde rahatça camiye ulaşmaları sağlanmalı. Dolayısıyla tüm insanları camiye çağıran yüce dinin mensupları olarak biz engelliler de ibadetimizi camilerde yapmak istiyoruz. Bize camilere getirip götüren veya cami içinde bize yardımcı olan görevliler veya cemaat istemiyoruz. Kendi ihtiyacımızı kendi başımıza giderebilecek yetenek ve kabiliyetteyiz. Dolayısıyla ibadette de engel koymasınlar. Tüm camilerin önündeki, içindeki engeller kaldırılarak biz engellilere rahatça bir ibadet yolunun açılması için gerekli çalışmaların yapılmasını yetkililerden bir an önce bekliyor ve bu konuda daha hızlı adımlar atılmasını istiyoruz.

Devamını Oku

En fazla kızaran takım Antalyaspor! Tam 5 futbolcu….

En fazla kızaran takım Antalyaspor! Tam 5 futbolcu….
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dağlık Karabağ’da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan’ın tarihi mağlubiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından Erivan’da başlayan protestolar Başbakan Paşinyan’a istifa çağrılarıyla günlerce devam etmişti.

Azerbaycan 27 yıl sonra işgalden kurtulan Ağdam’a girmiş ancak şehirdeki acı tablo, gün ışığıyla birlikte ortaya çıkmıştı. Neredeyse tek bir sağlam bina kalmayan şehrin harabe görüntüsü yürek burktu.

Rusya heyeti Azerbaycan ve Ermenistan’da önemli görüşmeler gerçekleştirirken Paşinyan’a tüm umutlarını başladığı Rusya’dan yine kötü haber geldi.

“Dağlık Karabağ Azerbaycan’ın Ayrılmaz Bir Parçası”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.

Rossiya 1’e konuşan Putin, Dağlık Karabağ’ın aidiyeti ile ilgili değerlendirmesinde bölgenin Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.

Putin, “Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanımadı. Bu, uluslararası hukuk açısından hem Dağlık Karabağ’ın hem de ona komşu tüm bölgelerin Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu anlamına geliyordu” diye konuştu.

Ermenistan Yalnız Hissetmesin Diye Herşeyi Yaptık

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım itibariyle Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’den beri devam eden çatışmaların durması için bir anlaşma imzalamıştı.

İmzalanan ortak bildiriye göre Azerbaycan ve Ermenistan güçleri anlaşmanın imzalandığı anda bulundukları noktalarda kaldı. Böylece çatışmalar esnasında ele geçirdiği yerleşim yerleri Azerbaycan’ın denetimine geçmiş oldu.

Bu bir alıntı metin örneğidir.

Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaları sonlandıran anlaşmanın ardından bölgedeki durum ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Rus hükümet üyelerinden oluşan heyet Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dur.

Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Aleksey Overçuk oluşan heyet Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın imzaladığı üçlü bildirinin bölgede sağlam ve uzun süreli barışın sağlanması açısından önemli adım olduğunu açıklamıştı.

  • Rusya Devlet Başkanı Putin’in, “‘Dağlık Karabağ sorunu’ ifadesini bir daha duymamayı umuyorum” şeklindeki açıklamasına katıldığını bildiren Aliyev, “Ben de bu sözleri duymayacağımı umuyorum.
  • Umarım Dağlık Karabağ bahsi geçtiğinde, sadece kalkınmadan, savaşın sonuçlarının ortadan kaldırılmasından ve bir zamanlar birbirine düşman olan ülkelerin uzlaşmasıyla ilgili haberler duyacağız.” dedi.
  • Lavrov, üç ülkenin imza attığı bildirinin, bazı güçler tarafından kan dökülmesinin sonu, barışçıl yaşama geçiş, insani sorunların çözümü olarak değil, jeopolitik oyunların prizmasıyla yorumlanmaya çalışıldığını, bunun da çağdaş değerlerle bağdaşmadığını kaydetti.

Aliyev’in bölgedeki uzlaşma konusunu her zaman vurgulamasına özel önem verdiklerini bildiren Lavrov, bölgede yapılacak tüm çalışmaların yabancı çıkarlar için değil bölge insanlarına yönelik olduğundan emin olduğunu ifade etti.

Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.

Burası yukarıda ki görselin altyazı örneğidir.

Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.

  1. İstifa çağrılarına direnen Başbakan Nikol Paşinyan, dünyada hiçbir ülkenin tanımadığı Dağlık Karabağ’ın yöneticisi Arayik Harutyunyan’la görüştü.
  2. İkilinin buluşmasına dair yapılan açıklamada çatışmalar sırasında kaçanların geri dönmesi ve normal yaşamın başlaması masaya yatırıldı.
  3. Şimdiye kadar 25 bin Ermeninin Dağlık Karabağ’a geri döndüğü bilgisini veren Harutyunyan, savaşta ölen askerlerin ailelerine 600 dolar yardım verileceğini söyledi. 10 Kasım anlaşmasıyla statüsü tamamen belirsiz kalan Dağlık Karabağ Ermenistan tarafından bile tanınmıyor.
  4. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalar devam ederken Ermenistan’a verdiği desteği açıkça ifade eden Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise hafta sonunda dikkat çeken bir ziyaret gerçekleştirdi.
Burası yukarıda ki videonun altyazı örneğidir.

Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.

Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.

Devamını Oku

Cristiano Ronaldo’nun akıllara zarar tüm kariyerinin istatistiğini çıkardık !

Cristiano Ronaldo’nun akıllara zarar tüm kariyerinin istatistiğini çıkardık !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dağlık Karabağ’da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan’ın tarihi mağlubiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından Erivan’da başlayan protestolar Başbakan Paşinyan’a istifa çağrılarıyla günlerce devam etmişti.

Azerbaycan 27 yıl sonra işgalden kurtulan Ağdam’a girmiş ancak şehirdeki acı tablo, gün ışığıyla birlikte ortaya çıkmıştı. Neredeyse tek bir sağlam bina kalmayan şehrin harabe görüntüsü yürek burktu.

Rusya heyeti Azerbaycan ve Ermenistan’da önemli görüşmeler gerçekleştirirken Paşinyan’a tüm umutlarını başladığı Rusya’dan yine kötü haber geldi.

“Dağlık Karabağ Azerbaycan’ın Ayrılmaz Bir Parçası”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.

Rossiya 1’e konuşan Putin, Dağlık Karabağ’ın aidiyeti ile ilgili değerlendirmesinde bölgenin Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.

Putin, “Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanımadı. Bu, uluslararası hukuk açısından hem Dağlık Karabağ’ın hem de ona komşu tüm bölgelerin Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu anlamına geliyordu” diye konuştu.

Ermenistan Yalnız Hissetmesin Diye Herşeyi Yaptık

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım itibariyle Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’den beri devam eden çatışmaların durması için bir anlaşma imzalamıştı.

İmzalanan ortak bildiriye göre Azerbaycan ve Ermenistan güçleri anlaşmanın imzalandığı anda bulundukları noktalarda kaldı. Böylece çatışmalar esnasında ele geçirdiği yerleşim yerleri Azerbaycan’ın denetimine geçmiş oldu.

Bu bir alıntı metin örneğidir.

Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaları sonlandıran anlaşmanın ardından bölgedeki durum ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Rus hükümet üyelerinden oluşan heyet Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dur.

Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Aleksey Overçuk oluşan heyet Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın imzaladığı üçlü bildirinin bölgede sağlam ve uzun süreli barışın sağlanması açısından önemli adım olduğunu açıklamıştı.

  • Rusya Devlet Başkanı Putin’in, “‘Dağlık Karabağ sorunu’ ifadesini bir daha duymamayı umuyorum” şeklindeki açıklamasına katıldığını bildiren Aliyev, “Ben de bu sözleri duymayacağımı umuyorum.
  • Umarım Dağlık Karabağ bahsi geçtiğinde, sadece kalkınmadan, savaşın sonuçlarının ortadan kaldırılmasından ve bir zamanlar birbirine düşman olan ülkelerin uzlaşmasıyla ilgili haberler duyacağız.” dedi.
  • Lavrov, üç ülkenin imza attığı bildirinin, bazı güçler tarafından kan dökülmesinin sonu, barışçıl yaşama geçiş, insani sorunların çözümü olarak değil, jeopolitik oyunların prizmasıyla yorumlanmaya çalışıldığını, bunun da çağdaş değerlerle bağdaşmadığını kaydetti.

Aliyev’in bölgedeki uzlaşma konusunu her zaman vurgulamasına özel önem verdiklerini bildiren Lavrov, bölgede yapılacak tüm çalışmaların yabancı çıkarlar için değil bölge insanlarına yönelik olduğundan emin olduğunu ifade etti.

Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.

Burası yukarıda ki görselin altyazı örneğidir.

Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.

  1. İstifa çağrılarına direnen Başbakan Nikol Paşinyan, dünyada hiçbir ülkenin tanımadığı Dağlık Karabağ’ın yöneticisi Arayik Harutyunyan’la görüştü.
  2. İkilinin buluşmasına dair yapılan açıklamada çatışmalar sırasında kaçanların geri dönmesi ve normal yaşamın başlaması masaya yatırıldı.
  3. Şimdiye kadar 25 bin Ermeninin Dağlık Karabağ’a geri döndüğü bilgisini veren Harutyunyan, savaşta ölen askerlerin ailelerine 600 dolar yardım verileceğini söyledi. 10 Kasım anlaşmasıyla statüsü tamamen belirsiz kalan Dağlık Karabağ Ermenistan tarafından bile tanınmıyor.
  4. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalar devam ederken Ermenistan’a verdiği desteği açıkça ifade eden Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise hafta sonunda dikkat çeken bir ziyaret gerçekleştirdi.
Burası yukarıda ki videonun altyazı örneğidir.

Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.

Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.

Devamını Oku